31 Ağu 2010

ÇOCUKLARIMIZ


Söz çocuklara gelince nereden başlayacağımı bilemiyorum. Kelimeler boğazımda düğümleniyor. Hele Türkiye'de çocuk olmaksa iki defa düşünüyorum çocuklarımızı...


Aslında bugünün küçüklerini, yarının büyüklerini nasıl bir gelecek bekliyor diye düşünmekten, kendimi alamıyorum. Birden şu şarkıyı mırıldanıyorum. Türkiye'de çocuk olmak zor iki gözüm çok zor. Çocukların büyük bir çoğunluğu daha çocukluklarını yaşamadan. Acımasız biz büyüklerin dünyasına adım atıyorlar. Hem de sert ve ani bir manevrayla... Oyun çağlarında ya mendil satıyorlar, ya cinsel istismara kurban gidiyorlar. Ya da şiddet görerek, gelecekte potansiyel şiddet unsuru içeren ebeveynler olarak, onlarda çocuklarına şiddet aşılıyorlar. Mağduriyet mevzuları bununla sınırlı değil. Her mağduriyet birbirini zincirleme olarak birbirini takip ediyor... Kendi içinde kısır döngü gibi dönmeye devam ediyor. Sırf organları için kaçırıp, sonrada dere kenarlarına atılan küçücük bedenlerle karşılaşıyoruz televizyonlarda. İstatiksel veriler, her geçen yıl vahim tablolar gözler önüne seriyor. Bu kader hep böyle mi devam edecek? Tabii ki! Hayır, bu böyle devam etmemeli. Geçen hafta, bir arkadaşımın aracılığıyla facebook'ta bir gruba katıldım. Çocuk hakları(0-18 vurursan kırılır)grubun ismi. İnternet sitesine baktığımda gerçekten çok başarılı olduklarını farkettim. Bu faaliyetleri yürütme konusunda. Topu her zaman sivil toplum kuruluşlarına vb. kuruluşlara atmasak birazda gönüllü olarak bu işlerde bulunsak, ne güzel olur değil mi? Manen ortaya birşeyler koymak lazım. Günün birinde bizim çocuklarımızda mendil satmak zorunda kalabilir. Cinsel istismara kurban gidecek olabilir. Vs. vs. vs. Bu gibi şeyler illa ki başa gelince mi kolları sıvayacağız. Neden koruyucu aile olamıyoruz. Herkes kendince yeni fikirler üretebilir. Neden bir çocuğu kazanamıyoruz. Ruhları kırılmış olan çocukların yüzünde bir tebessüm elde edebiliriz belki. Herkesin sıcacık bir evi ve düzgün hayatı yok maalesef. Bunları yazan kişi olarak, çocuklarla ilgili hayallerimi gerçekleştirmek için elimden ne gelirse, hepsini gerçekleştireceğim güne kadar sabrediyorum. Öncelikli olarak çocuk rehabilitasyon merkezi açıp, çocukların çocukça yaşayabileceği, kırılgan ruhlarını en iyi şekilde tedavi eden bir yerin hayalini kuruyorum. Pedagoglarıyla, uzman kadrosuyla... Ve bir gün bu hayallerimi gerçekleştirip bu dünyadan göçmek istiyorum. Bunun içinde çok çalışmam gerektiğini iyi biliyorum. Gelecek planlarımın, bir an önce gerçekleşmesini sabırsızlıkla bekliyorum...


Bir gün, şu dünya üzerinde ne gururu kırılmış bir çocuk kalır. Ne de gülmeyi unutan bir çocuk... Küçük insanların yüzünde büyük tebessümler açması dileğiyle... Medusa(Ayln)